info@aquadrob.com
0850 840 4105 - 0544 391 1409


Günde Ne Kadar Su İcmeliyiz

Günde Ne Kadar Su İcmeliyiz

Su Arıtma cihazı Aquadrob Su Arıtma cihazlarından arıtılan suyun kalitesi oldukça yüksektik. - Çayın, kahvenin kokusunu ve tadını en iyi şekilde korunmasını sağlar. Çay ve Kahvenin Asıl rengini almasını sağlar. Su arıtma suyuyla yapılan yemeklerin,tatlıların lezzeti harika olur, daha kısa sürede pişer. - Aquadrob Su Arıtma cihazları kristal berraklığında buzlar verir. Klor, tuz, kireç ve tortu içermeyen buzlar daha sert olur, uzun süre dayanır ve içeceklerin dibinde tortu bırakmaz. Evlerin tüm suyun arıtılması yada sadece içme ve kullanma için kullanılan tezgah altı Aquadrob Su Arıtma Cihazlarımız mevcuttur.Su, aldığımız en değerli sıvıdır. Sizin de bileceğiniz gibi susuz bir yaşam düşünülemez. Ancak su tüketimi unutulmakta, gün içinde yeteri kadar tüketilmemektedir. Günlük ihtiyacımız olan suyun mutlaka karşılanması gerekir. Vücudun ihtiyacının karşılanması için gerekli su tüketimi mutlaka yapılmalıdır.

Günde ne kadar su içmeliyiz.?

Vücudumuzun günlük su ihtiyacının karşılanması için gerekli tüketimin mutlaka yapılması gerekir. Bir insanın günde tüketmesi gereken ortalama su miktarı 1,5 – 2 litredir. Uykudan önce, yemekten sonra, sporda, yaz aylarında ve kış aylarında su tüketimi ile ilgili birçok ayrıntıyı aşağıdan öğrenebilirsiniz.
Su içmek, vücuda gereken suyu sağlarken meşrubat içmek, şeker ve kafein almak anlamına geleceği için, hem ekstra şeker alımı sağlar hem de çoğu zaman vücuttaki depolanmış suyu da kurutur.

Dolayısı ile masa başında otururken ya da gün içerisinde gözümüzün önünde mutlaka su bulundurmalıyız.

Çoğumuz yeterli su içmiyor olabiliriz, bir insanın günde ortalama 1,5-2 litre su tüketmesi gerekiyor ama zaman zaman su dışında farklı içecekler daha cazip gelebiliyor.

Uykudan önce 1 bardak: Rahat ve kaliteli bir uyku için iç organlarımızın, kırmızı alarm vermemesi önemli.

Susuz kalan iç organlar, tehlike sinyali alır, dolayısı ile yatmadan önce iç organları ferahlatmak önemli.

Uyanır uyanmaz 1 bardak: Bütün gece uyku sırasında kaybettiğiniz suyun yerine konması, hem zihninizin hem de iç organlarınızın uyandığınızı anlaması ve kendini yeni bir güne hazır hissetmesi için mutlaka su içmelisiniz.

Spor sırasında: Spor öncesinde ve sonrasında sıvı tüketimi sınırlandırılmamalı ancak egzersizlerimizi yaparken 15-20 dakikalık aralarda, en fazla bir çay bardağı kadar su tüketmek, her zamankinden daha fazla çalışan kaslarımız için hayati önem taşıyor.

Yemekten önce 1 bardak: Yemeğe başlamadan önce 1 bardak su içmeyi ritüel haline getirirseniz, gün içerisinde içtiğiniz 1 bardak sudan sonra, zihniniz ardından yemek geleceğini düşünür ve böylece açlık hissini bastırır.

Yemekten sonra 1 bardak: Yemekle beraber aldığınız tuzun atılmasını sağlamak için her yemekten sonra 1 bardak su için.

Yaz aylarında su: Ortalama su tüketimi günde 1,5 – 2 litre arasındayken, yazın ter ve idrar yolu ile atılan sıvının yerine, sağlığımız için yenisini hemen koymak gerekir.

Yaz aylarında özellikle güneş altında 2 saatten fazla kalındıysa, 2 – 2,5 litre sıvı tüketmek şart!

Kış aylarında su: Sıvı ihtiyacının en az olduğunu düşündüğümüz mevsimde, daha çok çay ve kahve gibi sıcak sıvılara ihtiyaç duyarız.

Su İçmeyince Vücutta Neler Oluyor?
Konsantrasyonu azaltıyor: Beynin yüzde 75’i sudan oluşuyor. Hafif seviyelerde susuzluk duygu durum ve bilişsel işlevlerde bozulmalara neden olabiliyor. Susuzluk sonucu konsantrasyon azalırken, kısa süreli hafıza gibi bilişsel işlevin performansı önemli ölçüde düşüyor. El-göz motor koordinasyonu bozulabildiğinden, hassas veya detaylı işlerin yapılması zorlaşıyor, güvenlik zafiyeti oluşabiliyor.
Astım ve alerjiyi tetikliyor: Su tüketimi azaldığında, hava yolları su kaybını en aza indirgemek için vücut tarafından kısıtlanıyor, böylece potansiyel olarak astım ve alerjiler daha da kötüleşebiliyor. Vücudumuzdaki mikropların kısa sürede dışarı atılabilmesi için de yeterli su tüketimi önemli. Özellikle yüksek ateş ve ishal gibi durumlarda su tüketimi hayati öneme sahip.

Tansiyonu yükseltiyor: Kanın yüzde 90’ı sudan oluşuyor. Kan hacmi ve kan basıncı su tüketiminden doğrudan etkilendiğinden, yeterli su tüketimi olmaması durumunda kan basıncı dengesi ayarlanamıyor, tansiyonda yükselişe neden olabiliyor.

Kas kramplarına yol açıyor: Terleme, vücut için önemli bir soğutma mekanizması. Cildin soğumasına yardımcı oluyor. Öte yandan ter attıkça tuz ve bazı mineralleri de kaybediyoruz. Ter kayıpları sıvı alımıyla telafi edilmezse, vücut ısısının düzenlenmesi sağlanamıyor, ayrıca kaslara giden kan basıncı azalıp, kas krampları ve kas kasılmaları gözlemlenebiliyor.

Mide- bağırsağı bozuyor: Bağırsağın düzgün çalışması için suya ihtiyacı var. Az su tüketimi olursa, sindirim sorunları ve kabızlık bir sorun haline gelebilir. Su tüketiminin yetersiz olması mide ekşimesini daha yaygın hale getiren ve mide ülserlerinin gelişimini teşvik edebilecek aşırı derecede asidik bir mideye neden olabiliyor.

Baş ağrısına yol açabiliyor: Susuzluk baş ağrısına da yol açabilirken, bazı gözlemsel çalışmalar susuzluğun migren sürelerini uzatabileceğini söylüyor. Birçoğumuz gün içerisine baş ağrısı yaşarız. Bunun nedenini stres, yorgunluk, uykusuzluk veya hastalık gibi nedenlere bağlarız. Ancak gün içerisinde sıklıkla baş ağrısı çekiyorsanız ve dinmeyen baş ağrıları migrene dönüşüyorsa bunun en temel nedeni su içmemeniz olabilir.

Böbrek yetmezliğine götürebiliyor: Böbrekler atıkların kan dolaşımından filtrasyonu ve idrar yolu ile atılım için suya ihtiyaç duyuyor. Böbrekler vücudumuzda her gün oluşan zararlı atık maddeleri (üre, kreatinin, ürik asit gibi) su ile seyreltip atıyorlar. Günlük ihtiyacından daha az sıvı alan insanlarda idrar akımı yavaşlayacağı için kolayca idrar yolu iltihapları ve taşları oluşabiliyor. Yetersiz su tüketimi uzun vadede böbrek yetmezliğine de yol açabiliyor.

Ciltte kırışıklıklara sebep oluyor: Cildimizin yaklaşık yüzde 30’u sudan oluşuyor. Su, cilt nemini korumak ve cilt hücrelerine gerekli besin maddelerini vermek için gerekli. Cilt dokusunu yeniliyor, esnekliğini artırıyor. Bu da, kırışıklıklar ve ince çizgiler gibi yaşlanmanın belirtilerinin görünümünü geciktirmeye yardımcı oluyor. Az su tüketildiğinde ise; cilt bozuklukları ve kırışıklıklarla daha erken karşılaşılıyor.

Eklem ağrılarına yol açıyor: Eklemlerde ve omurganın disklerinde bulunan kıkırdak, yaklaşık yüzde 80 oranında su içerir. Su tüketimi yeterli olduğunda kıkırdaklar daha iyi iş görür ve iyi yağlanmış omurga daha kolay hareket edebilir. Daha pürüzsüz omurgada sürtünme daha az etkilenir. Susuzluk arttığında, dejenerasyon ve hasara neden olabilir, şiddetli ağrıya yol açabilir.

HIZLI İLETİŞİM

Sorun Ve Şikayetlerinizi Bize Hızlı Bir Şekilde Bildirin

WhatsApp chat WhatsApp Danışma Hattı